DerlediklerimizFeminist Kürsü

Feynman’ı Nasıl Bilirdiniz? – Şeyda İpek

Ben kendisini hiç sevmem. Yıllar önce burada bahsetmiştim, daha ayrıntılı yazmaya karar verdim. Eğer Feynman’a olan aşkınız gözünüzü kör etmişse, bu yazıyı okumayın. Onu yerden göğe sığdıramayan yüzlerce yazı var, onlardan birini bulun. Ben burda çok başka bir bakış açısı sunacağım.

 

Bu yazıyı ne zamandır yazmak istiyordum. Biliyorum ki çok tepki alacağım. Zira Feynman’ı eleştirdiğim her küçük yorumla, kadın fizikçiler de dahil olmak üzere, birçok kişiyi baya bir kızdırdım geçtiğimiz yıl. 2018 senesi Feynman’ın 100. doğumgünü idi. Feynman çalıştığım alan olan teorik parçacık fiziğine çok büyük katkısı olmuş ünlü bir fizikçi. Ama ünü sadece fizikçi olmasından gelmiyor. Ayrıca kitapları, videoları ile de ünlü. Sadece ders notlarının olduğu fizik kitapları fizik öğrencileri arasında, anılarını anlattığı kitaplar da her kesimde ünlü. Bu meşhur kitaplardan biri: Eminim Şaka Yapıyorsunuz Bay Feynman! (Bundan sonra kısaca Şaka diye anacağız bu kitabı.) Feynman’ı bu kitaplardan tanıyıp ona sevdası bitmeyen o kadar çok kişi var ki. Karizmatik, şakacı, zeki, çapkın, sanatçı… Feynman’ı Mevlana ve Atatürk kadar çok sevdiğini söyleyen fizikçi bile gördüm!

 

Teorik parçacık fizikçiyim. Feynman’ın katkı yaptığı fizik kavramlarını her gün kullanıyorum. Feynman diyagramları dediğimiz harika yöntemler sayesinde yaptığımız hesaplamaların ne kadar kolaylaştığını birinci elden biliyorum. O yüzden bu yazıyı Feynman’ın bilim olarak fiziğe katkılarını küçümsemek için yazmadığımı anlayın. Bu yazıyı Feynman’ın kadınlara ve dolayısıyla akademiye ve insanlığa yaptığı kötülükleri göz önüne getirmek için yazıyorum.

 

Öncelikle belirtmek lazım ki Feynman’ın bilimi dışında hayatı hakkında bildiğimiz nerdeyse her şey kendi aktarımı. Yani öncelikle Feynman’ın kendi harika hayatını bize çok objektif bir şekilde anlattığına inanmamız gerekiyor. (Burda bir başka büyük parçacık fizikçi olan Gell-Mann’ın ‘Feynman kendi hakkında hikaye üretmekte çok iyiydi’ yorumunu hatırlamadan geçmeyelim.) Herkes böyle yaptığına göre ben de Feynman’ın dediklerine inanacağım ve yazıp söylediklerini kendim yorumlayacağım. Öncelikle söyleyeyim: Striptiz klüplerine gitmesine girmiyorum. Striptizin özünde kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ama kitabında ve diğer yerlerde bize gösterdiği birçok yönü ağızda kötü bir tat bırakıyor. Aşağıda bunları sıralıyorum.

 

Bardan kız kaldıran Feynman

Beni Feynman’a ilk soğutan olay Şaka’da anlattığı bardan kız kaldırma olayı. Kısacası: Feynman barda içki ısmarladığı halde onunla yatmayan kadınlara kızmaya başlıyor. Bir tanışı ona şu tavsiyeleri veriyor: ‘Kadınlar senin iyi bir insan olduğunu görürlerse seni kullanırlar.” Eğer ucunda seks varsa Feynman para harcamaya hazır. Ama seks işçilerine değil. Feynman, hem barda beğendiği bir kadının kendisi ile yatmak isteyecek kadar dibi düşsün istiyor, hem de bu sonuca ulaşmak için kadına “orospu” gibi davranmak gerektiğine inanıyor.

 

Ben bu hikayeden bahsetmeye başladığımda hemen ‘Ama en sonunda Feynman böyle bir davranışta bulunamayacağına karar vermiş!’ feryatları geliyor. Tamam sonunda Feynman ona karar veriyor ama, bu davranışı yanlış bulduğu için değil. Ki işe yaradığını defalarca söylüyor. Sizin için uygunsa kullanın diyor. ‘Kadınlar sahiden kendilerine kötü davranan erkeklere bayılıyor!’ diyen bir adamı neden göklere çıkarıyoruz?

 

Lisans öğrencilerine yazan Feynman

Feynman yine kendi kitabında anlatıyor: Cornell’de hoca olduğu yıllarda öğrenci ayağına yatıp kadın lisans öğrencileri ile yatmaya çalışmış bu şakacı adam! Tabii günümüzde, böyle bir olay olur ve medyaya yansırsa, tepki alır. Hatta bunu yapan bir profesör mesleğinden bile olur. (Tabii hiçbir şey olmayabilir de. Oraya başka bir yazıda girelim.) Belki o zamanlar farklıydı? Feynman’ı savunan birçok kişinin sunduğu seçenek bu: O yıllarda herkes nasıl davranıyorsa Feynman da öyle davranıyordu. O zamanlar farklı olan şeylerden biri böyle rezil davranışların hesabının sorulabileceği mekanizmaların olmayışı. Üstelik Feynman o kadar da bizden uzakta yaşayan bir insan değil. 2. Dünya Savaşı sonrası yıldızı parlıyor. Bu yıllar ayrıca feminizmin toplumda öne çıktığı yıllar. Kadınlar dalga dalga gelirken Feynman hala ‘Çok güzelsiniz bağyan, bir çıplak resminizi çizebilir miyim’ modunda. Bu arada evet, Feynman yine kendi anlattığı kadarı ile, lisans öğrenicisi kadınların peşinden koşmuş çıplak portrelerini çizmek için. Böyle bir profesörünüz olsa ne yaparsınız? Bana “Feynman adeta bir rönesans dehasıydı, bongo bile çalıyordu” diye gelmeyin. Demek ki kutusunun dışına çıkamayan herhangi bir erkekmiş.

 

Eşine şiddet uygulayan Feynman

Manhattan Projesi’nde çalışan birçok bilim insanı gibi Feynman’ın kişisel hayatı da FBI tarafından didik didik izlenmiş, atom bombasından yıllar sonra bile. 2012 yılında bu dosyalar gün yüzüne çıktı. Feynman’ın haşarılıklarına dair birçok detayın anlatıldığı bu dosyaların benim için en ilginç yanı Feynman’ın ikinci eşinden bahsedilen kısım. Feynman’ın ilk eşi olan Arlene Greenbaum’a olan aşkı dillere destan. Fakat ikinci eşi olan Mary Louise Bell hakkında ne biliyoruz? Feynman ve Bell 1952 yılında evleniyorlar ve 1956 yılında “aşırı hunharlık” sebebi ile boşanıyorlar. FBI dosyasından öğrendiğimize göre Feynman çalışırken veya bongosunu çalarken Bell onun konsantrasyonunu bozarsa, Feynman akıl almaz bir sinire bürünüyormuş. Bell’i boğazladığı, üstüne eşyalar attığı ve bağırıp çağırdığı olmuş. Kadın hayatından korktuğu için boşanmak istiyor. Bizse adamı şakacı diye anıyoruz. Aşık Feynman’ın, Şakacı Feynman’ın bu yanı da var yani. Hunhar Feynman. Niye bundan bahsetmiyoruz?

 

Garsonları küçük düşüren Feynman

Feynman’ın cinsiyetçiliğinin yanında (ve bazen ötesinde) beni çok rahatsız eden bir diğer yönü de “şaka” adı altında insanları aşağılamayı çok sevmesi. Öğretmeyi sevmesini aslında sürekli bir “ders verme” güdüsüne veriyorum. “Siz aklı kısaları biraz aydınlatayım” olayı. Kitabında anlattığı böyle bir ders verme şakasını sürekli gittiği restorandaki bir garsona yapıyor. Bir akşam bahşişi düzgün insan gibi masaya koymak yerine ağzına kadar su dolu bir bardağa atıyor. Sonra bardağın üstüne bir kart koyup bardağı ters çeviriyor masanın üstüne. Kartı altından çekiyor ve karşımızda ne var? Ters çevrilmiş içi su dolu bir bardak ve bardağın dibinde garson kadının saatlerce ayakta çalışıp kim bilir müşterilerden ne laflara katlanarak kazanmaya çalıştığı bahşiş. Feynman aslında bahşişini ikiye bölüyor ve bu şekilde iki bardak bırakıyor. Niye? Garson birinci bardağın içinden suyu dökmeden bahşişi almayı beceremezse bundan bir ders alsın ve ikinci bardağı kaldırmadan önce biraz daha düşünsün. Peki Feynman’ın düşünmediği ne? O garsonun çalışma koşulları ve kendisine bir ders verilmesini isteyip istemediği.

 

Bu hikayeyi ilk okuduğumda Feynman’ın şımarık zalimliğine inanamamıştım! Daha sonra nedenlerini biraz anlamaya başladım: Feynman zekaca kendinden aşağıda gördüğü kimseye saygı duymuyor. Bana Feynman’ın bu huyunu onu savunmak için kullananlar çok oluyor: “Feynman cinsiyetçi değil, başka bir çok insana da garip/kötü davranıyor” diye. Yani? Niye hala bu adamı genç dimağlara örnek veriyoruz?

 

Nobel Ödülü konuşmasında kadınları aşağılayan Feynman

Şans eseri, tam 100. doğumgünü yaklaşırken, Feynman’ın Nobel Ödülü konuşmasını okudum. Feynman Kuantum Elektrodinamiği Teorisi için 1965 yılı Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştı. Böyle önemli bir olay için bu teoriye nasıl ulaştığının hikayesini anlatan bir konuşma yazıyor. Bunu yaparken de kadınlar hakkında ne düşündüğünü hiç gizlemeden anlatıyor. Kendi çevirim şöyle:

 

‘[Kuantum Elektrodinamiği] bir başlangıçtı ve o sırada bu fikir bana o kadar aşikar ve zarif geldi ki ona aşık oldum. Aynı bir kadına aşık olmak gibi, bu aşk eğer canan hakkında çok şey bilmiyorsanız mümkündür, çünkü hatalarını göremezseniz. Hatalar gün yüzüne ancak bu aşk sizi ona bağlayacak kadar güçlendikten sonra çıkacaktır. Böylece bu teoriye, bütün zorluklarına rağmen, gençliğin verdiği heyecanla bağlanmıştım… Peki gençken aşık olduğum bu eski teoriye ne oldu? Diyebilirim ki öyle yaşlı bir kadın haline geldi ki artık hiçbir çekiciliği yok ve şimdiki gençlerin kalpleri ona bakarken kuş gibi çarpmaz. Ama herhangi bir yaşlı kadın için söyleceğimiz en iyi şeyi bu teori için de söyleyebiliriz: İyi bir anne oldu ve güzel çocuklar getirdi dünyaya.’

 

Herhangi bir kadın için söyleyebileceğimiz en iyi şey? Anne olması. İyi çocuk yetiştirmesi. Hangi kadın olursa olsun, yaşlanınca, Feynman tarafından hatırlanabileceği tek olay anneliği.

 

Nihayetinde böyle düşünüyor, yazıyor, anılmak istiyor Feynman. Kendi ağzıyla söylüyor. Bundan sonra bana kimse “Ama kız kardeşinin eğitimine çok önem vermiş!” diye gelmesin lütfen. Kız kardeşi de söylemiştir belki “Feynman, kardeşim, bana iyisin de diğer kadınlara da kötülük yapmasan” diye. İki bongo çaldı, kilit açtı diye bu adamın kadınlara karşı kötü davranışlarını görmezden gelmeyelim artık. Şakacı Feynman’ı diğer sıfatları ile de analım ki yeni nesil bilim insanları onu ne şekilde örnek almak isteyeceklerine karar versinler.

*Bu yazı 5harfliler.com sitesinden alınmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir