İktisatYazılarımız

Patriyarkal Kapitalizm Kıskacı – Zeynep Kurt

Cinsiyete dayalı iş bölümü ile kadınların ev içerisindeki tüm bakım ve temizlik yükü ile görevlendirildiğini, ev içerisindeki emeğin ne kadar görünmez kılınabileceğini ve karşılıksız yerine getirilmesi beklendiğini biliyoruz. Kadınların ücretli emekleri ile sermayeye katılmaları durumunda da patriyarkal kapitalizm kadınların ev içi emeğini de işgücündeki emeğini de cinsiyete dayalı iş bölümüne uygun olarak şekillendiriyor. Peki kadın emeği, yaşadığımız bu pandemi günlerinde nasıl etkileniyor?

Birleşmiş Milletler’in yakın tarihli bir raporuna göre halihazırda heteroseksüel partnerlerinden 2.6 kat daha fazla ücretsiz bakım veren ve ev işi yapanın kadınlar olduğu görülüyor. Cinsiyete dayalı iş bölümünün sonucu olarak ailedeki çocuklara ve yaşlılara bakmak, evin tüm temizliği, tüm ev hanesi için sürekli olarak yemek yapmak doğal göreviymişçesine kadınlara düşüyor. Evin tüm bu yükümlülüğü ve kadınların ücret almadan tüm ev halkını bir sonraki güne yeniden hazırlamaları ‘sevgi’ bahane edilerek görünmez kılınmaya çalışılıyor. Kadınların ev içerisindeki tüm bu işleri hiçbir karşılık beklemeden tamamen sevdikleri için fedakarca yaptığı ve aslında tüm bu yorgunluğa sevdikleri için katlandıkları düşüncesi ile bu karşılığı alınmamış emek adeta gözlerde küçülüyor, önemsizleşiyor ve görünmez bir hale geliyor.

Peki kadınlar ücretli emekleri ile sermayeye dahil olduklarında önümüzde nasıl bir tablo oluşuyor? Kadınların sermayeye katılımları istikrarsız, esnek ve düşük ücretli işler ile oluyor genelde. Kadınların çalışması eve ikincil bir gelir getirecek ve kadınların evdeki işlerini de aksatmayacak şekilde düzenlenerek ortaya çıkıyor. Böylece kadınlar geçici, kısa dönem çalışan ve sosyal güvencelerden yararlanma hakkının önü tıkanan bir durumla; evin temel gelir getiricisi olarak görülmedikleri için de düşük ücretler ile çalıştırılıyorlar. Bu durum ise kadınları eve geri dönmeye koşullayan bir hal alıyor. Kadınların ev içerisindeki yeri ve istihdamdaki yeri aslında birbirini koşulluyor.

Kadınların nerede istihdam edildiğine baktığımızda ise karşımıza evdeki rollerini pekiştiren sözde yapılarına ve ruhlarına uygun iş alanları ve meslekleri görüyoruz. Hizmet sektöründe yemek taşıyan, servis yapan, sürekli gülümseyip müşterileri memnun eden bir kadın, çocuklarla ilgilenen bir öğretmen, hastalara bakan bir hemşire, hep mutlu ve pozitif bir insan kaynakları uzmanı gibi bakıp-besleme rollerinin sürekli karşımıza çıktığı ve düşük statülü iş ve mesleklerle karşılaşıyoruz.

İçerisinde bulunduğumuz bu pandemi sürecinde ise kadın emeği sömürüsünün daha da arttığını, virüsten de yine kadınların hayatlarının ve emeklerinin daha fazla etkilendiğini görüyoruz. Aile bireylerinin hepsinin sürekli olarak evde olduğu bu durumda kadınların eve harcadıkları zaman da artıyor. Ailenin hijyenini ve virüse karşı güvenliğini sağlama sorumluluğu da tamamen kadının omuzlarına bırakılmış bir yük halini alıyor. Eğitime ara verilmesiyle başlanan süreçte çalışan kadınların bakım yükü de artıyor.

Resmi Gazete’de yayınlanan genelge ile okul öncesinde ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanların yıllık izin taleplerinin karşılanması, yıllık izin hakkı bulunmayanların ise mazeret izinlerinin kullanılması tedbiri getiriliyor. Bu tedbirle çocuk bakımının aslında tamamen kadının rolü olduğu tabusunun pekiştirildiğini ve evdeki konumuna adeta geri çağırıldığını görüyoruz.

Sağlık çalışanı kadınlar için ise süreç çok daha zorlu bir hal alıyor. Sağlık çalışanı kadınlar tüm gün yoğun ve zorlu şartlar altında çalışırken eve döndüklerinde hala bakmaları gereken bir çocukları, pişirmeleri gereken bir yemekleri ve temizlemeleri gereken bir evleri olduğunu görüyorlar.

Patriyarkal kapitalizm kadınların emeği ile dönüyor ve salgın günlerinde de bu emeğin boyutları derinleşiyor. Kadınların ev içerisindeki ücretsiz emeği katmerleniyor ve ücretli çalışan kadınlar için de durum çok daha ağırlaşıyor. Bu süreçte sağlık çalışanı kadınlar için gerekli önlemler ve talepler acilen sağlanmalı, ev içerisindeki eşit iş bölümü için kamusal bilgilendirme yapılmalı, kadınların görünmeyen emeğinin üzeri daha da örtülmemelidir.

  • Bu yazı Feminist Fanzin için yazılmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir